top of page

Yalın Evi, Kapadokya

Proje: Yalın evi
Yıl: 2022
Lokasyon: Kapadokya, Türkiye
Program: Konut, kişiye özel
Görev: Mimari tasarımcı, proje yönetimi 
Durum: inşaat aşamasında
Alan: 350m2

 

Geçmişten beri Yalın ailesine ait arazi üzerinde, şu anda istanbulda yaşamakta olan, büyükşehir yaşam tarzına daha aşina olan ailenin Kapadokyaya geri dönmesiyle yaşam bulacak bir konut ihtiyacı bu projeyi başlatmıştır. Kökleri bölgede uzun bir geçmişe sahip ailenin, aile yaşamını nesillere aktardığı bir konutu yoktur. Özel anlarda kalabalık aile çevresini toplama, birleştirme yeri de olacak yeni ev, sembolik olarak geniş aile için bir tapınak gibi de düşünülebilir.

Kapadokya bölgesinde çok net ve yüzyıllardır korunmuş bir mimari üslup hüküm sürmektedir. Son 50 yılda aralara girmeyi hatta bazı mahallelerde baskın olabilmeyi de başarmış batı Anadolu tarzı yapsat mimarisindeki villa/ apartmanlar, cephelerini yerel taş ile kaplayarak modernize binalar olduklarını düşünseler de bu çirkin yapılaşmaya mukabil oldukça iyi tasarlanmış, renove, restore ya da yeni binalar çevrede belirmeye başlamıştır.

Kapadokya geleneksel  konut mimarisinde taş yapılar hakimdir. Doğaya, güneşe, yerel malzeme ve olanaklara göre şekillenmiş yığma taş yapılar ilk yapıldıkları tarihten sonra da ikamet edenlerin sayılarına, sosyo ekonomik durumlarına, bulundukları çağa göre ilavelere, genişletmelere maruz kalmış ve dinamik bir mimari tarz oluşturmuşlardır.  Bu dinamik yapılaşma bölümler arasında açık, yarı açık mekanların da oluşmasına sebep olmuştur. ikinci ve üçüncü boyutta bu açık/ yarıaçık mekanlar geçiş ya da teraslar şeklinde vücut bulmuştur.  

Ailenin geçmiş büyüklerinin 19.yy da çarşı camisini yaptırarak büyük katkıda bulundukları özkonak bölgesinde, çarşı içinde geleneksel birçok değerli yapı bulunmasına rağmen çevredeki restorasyon hareketi henüz bu bölgeye ulaşmamıştır. Nitelikli restorasyon ya da yeni binanın yapılmadığı, örnek olacak bir mimarinin bulunmadığı Özkonak’ta, çevresini domine edecek, modern ve ailenin özel ihtiyaçlarının da içinde olduğu hayat tarzını karşılarken, hala sürmekte olan geleneksel fonksiyonları da karşılayabilecek, yerel mimarinin bir replikası olmayan, çağdaş bir Kapadokya evi nasıl olur sorusunun araştırıldığı mimari proje bu düşüncelerle ortaya çıkmıştır. "Mutlaka yapıldığı çağı ifade eden, gelecek zamanda ait olduğu çağ ve teknolojiyi de ifade edebilmesi için çabalanan bir proje olmalıdır" fikri ana düsturlardandır.  

Projede organik bir yapılaşma, gelecekte olabilecek eklemeleri de gözönünde tutarak sağlanmaya çalışılmıştır. Geleneksel Kapadokya açık ve yarı açık mekanları kullanılırken, İstanbul konut hayatında alışılagelmiş konfor ve ilişkilerden uzaklaşılmamaya çalışılmıştır. Eyvan, hayat gibi geleneksel ev öğelerinin çağdaş kullanımı bu bağlamda tasarım sürecinde kendiliğinden ortaya çıkmıştır. Binanın sürdürülebilirliği, ileride bir sembol  niteliğini koruyabilmesi için önemlidir ve ana fikir olmuştur.

bottom of page